Bıraktığı yerden devam mı ediyordu. Kimbilir.
Denize kavuşmak için bu sabah daha bir hızlı adım atıyordu. Etraftan sürüklediği bütün
sıkıntıları, dertleri, kötülükleri sırtına yüklemiş sağa sola takılarak ,kimini
yolda düşürmemek için olanca dikkatli, onları denizin kavuştuğu karaya bırakmak
için acele ediyordu. Hepsini, ancak alabilecek tek yer olan maviliklerin içine
gömdü. Yol boyunca Chopin, Bahar Vals’ini kulaklarına fısıldarken, dalga sus
işaretlerini doldurmak için sırasını bekliyordu.
Bir çiçeğin goncası gibiydi kuşların arasında, beyaz güvercin, diğerleri bunun
farkındaydı, ama o, alelade, sadece uçuyordu.
Yaşlı yüzlere günaydın demek onu
gençleştiriyordu. Yürürken aslında, arkalarında bırakmak istemedikleri, ama
dönseler de göremeyecekleri uzakları terk ediyor gibiydiler. Günaydın sözcüğünü
duyduklarında, kırışık yanaklarının, buğday tanesi gibi açılması öyle güzeldi
ki beklenmedik eski bir sevgiliyi görmüşçesine. 16.11.201
#mutluluk,
#sevgi,#sıkıntı,#arayış,#reenkarnasyon,#yaşam,#algı,#tarz,#zeuskız,#taksimdekigokkusagı,
#vazgeçme,#sonsuzluk,#aile,#kargaşa