2 Eylül 2020 Çarşamba

ENTELLEKTÜEL PARA


 Bir iktisatçı, olarak  kapitalizm belirsiz olduğunu kabul etmek zorundayım.

Neden ?

Yüzlerce değişken mevcut.

Sonuç  ?

Ve bu değişkenlerin istikrarını kimse garanti edemez.

Değişimin ana kaynağı kar ya da zarardır.

Yani yatırım ve tasarruf arasındaki dengedir.

Gelir arttığında tüketim artar.

Ancak tüketimin artış oranı, gelir artış oranından düşüktür.

O aradaki farkın ise tasarruf edilmesi gerekir.

İşte tam da bu yüzden toplum daha zenginleşirse, tüketim eğilimi değil tasarruf eğilimi aratacaktır.

Ve bütün bunların hepsi de, neye bağlı ?

ÜRETİM…..

Üretimi artırmak için ise yatırımı teşvik etmek, üretimi özendirmek gerekir.

Aman bu kadar karışık işlerle ne uğraşalım, diğer ülkelerden alalım gitsin, derseniz de

o zaman olanlar olur.

İthalat, bir ülkenin teknolojisine rağmen,  üretemediğini dışarıdan alırsa, bir zararı olmaz aksi takdirde tüketimi teşvik eder.

Öngörülü iktisatçı, Keynes, gerçek dünyanın rekabetçi ve serbest piyasa koşullarına uymadığını ileri sürerek, iktisadi çalışmaları yürüten insanların her zaman “rasyonel” hareket etmeyeceklerini vurgulamıştır.

Bu kadar ekonomi hatırlatmalarından sonra ülkelerin, tarım politikalarına sahip çıkıp, sermaye birikimlerini yatırıma yöneltme politikaları düzenleyip, olabildiğince dış ülkelere bağımlı olmaktan kurtulabilmesi gerekir. Bütün bunların yanında teknoloji harcamalarının en üst düzeyde tutulabilmesi için ar-ge araştırmalarına harcanan paraların önemli paylar tutması gerekir.