24 Ağustos 2013 Cumartesi

Babaya MEktup


ZEUS’UN KIZI ; MEKTUP



 Her zaman haklı olduğunu düşündüğün bir taraf mutlaka olurdu. Hiç yanılmadığını görmeyi istemek nasıl bir duyguydu acaba. Bana tarif edebilir misin ? Unutarak yaşamak her sabah geceyi silmek ve yeniden yeniden o an istediğin gibi yazmak. Ve karşıdan aynısını beklemek nasıl bir duygu ? Aynı rotayı izlemek için gösterdiğin çabayı azımsamıyor değilim. Beş kişiyi de aynı rotaya sokmaya zorlamak , rota sapmalarında onları yalnız bırakmak vicdani olarak sıfırlamayı da gerektirir diye düşünüyorum. Ve dahası bunu bir zaman diliminde yapmak değil bir daha yaşanmayacak bir ömre doldurmak. Bu affedilebilir bir suç mudur ? Aslında buna tek başına karar vermek biraz yanlı olabilir ?

 Yaşarken arka bahçeye gömülen hisler öldükten sonra ne işe yarar ki. Bir tür yanılsama istiyorsun bir tür yadsıma senin ki asla içine girmeye cesaret edemediğin bir baloncuk dışarıdan baktığın. Şarkısını duyduğunda su sesinin kaçtığın. Sevinci ve hüznü aynı bardakta kesiştirdiğin. Çok merak ediyorum seni buna zorlayan hisleri. Belki de asla direnemeyeceğin şeyler anlatsan anlayabileceğim, hak verebileceğim. Ne güzel olurdu en azından sebebini bildiğim bir şeye katlanmak. Ya da gömmek usulca derinlere. Kaybetmek korkusu varsa bende, sende de olması gerekmez mi acaba? Emin olmak kendinden bu kadar fütursuzca resmedercesine hakimiyetini .Bir filmi  kaç kere seyredersin ki sonunu bilemeden başa dönerse.

21.08.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder