8 Kasım 2013 Cuma

2213


Ben size bugün, protein açısından, yediklerinin bile hesaplandığı ya da gündüz yorulduğu düşünülüp, akşama erken yatırılmaya çalışılan çocuklardan, bahsetmeyeceğim.  İşkence ve şiddet gören, bağımlı,  istismara uğramış, özürlü, küçük yaşta çalıştırılan,  çocuklardan bahsedeceğim.

 23 Nisan bayramlarında, makam koltuklarında oturtulup, bir günlük yürütme beklediğimiz bu  çocukların hakları, daha sonra nedense, bir daha hatırlanamayan, kötü diziler gibi oluyorlar. Ülkemizin,  taraf  olduğu, Çocuk Hakları Sözleşmesi,  02.09.1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu belge, insanların, 18 yaşına kadar çocuk olduklarını kabul ederek,  onlara,  barışçıl ve  ayrımsız  bir ortam sağlamayı taahhüt eder. Bildirgedeki katılım hakkından bahsetmeyeceğim. Çünkü normalde çocukların derneklere üye olmaya hakkı varken bu bildirgeye göre, Türkiye’de üye olma yaşı halen 18 yaş sınırıdır.

Yapılan istatistiklere göre, sokakta yaşayan çocukların sayısı 2213 tür. Bu sayı onların ne şartlarda yaşadığının, inanılmaz permütasyonlarına ışık tutuyor.  Size, İstanbul Barosu’nun bilgilerinden bir kısmını, aktarmak istiyorum.

* 1990-2003 yılları arasında 544 mayın patlamasında 284 çocuk yaşamını yitirdi, 253’ü de yaralandı.
* 2003 yılında işkence gördüğü tespit edilen 779 kişiden 96’sı çocuktu.
* 2003 yılında şiddet içeren 109 bin olayda 10 bin 383 çocuk fiziki ve manevi zarar gördü.
* 2003 yılında aile içinde yaşanan 5.142 şiddet olayında 424 çocuk şiddete maruz kalarak yaralandı.
* 2003 yılında polis tarafından haklarında işlem yapılan çocuk sayısı 83 bin 249 olarak tespit edildi.
* 2003 yılında 57 bin 587 çocuğun bağımlılık içeren madde kullandığı tespit edildi.
* 2003 yılında 640 bin kız çocuğu okula gönderilmeyerek eğitim hakkından mahrum kaldı.
* Türkiye'de ilköğretime devam oranı kız çocuklarının yüzde 69 erkek çocukların yüzde 73, ortaöğretime kayıt oranı ise kızlarda yüzde 48, erkeklerde yüzde 67.*

İçiniz daralmıştır umarım.  Ama bunlarla bitmiyor.

* Hiç aşı olmayan çocuk sayısı yüzde 4, 12-23 aylık bebeklerin ise yalnızca yüzde 41'i aşılı.
* Türkiye'de her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde.
* 4-18 yaşları arasındaki çocuk nüfusu içinde 1 milyon 100 bin özürlü çocuk bulunuyor. 45 bin görme, 130 bin işitme, 500 bin zihinsel, 300 bin hareket engelleri olan özürlü çocuklar için verilen eğitim ise yetersiz.

* Türkiye'de 6-18 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 6 milyon sınırında, çalışan çocukların yüzde 30'u okula gitmiyor.
* Türkiye'de koruma altındaki çocuk sayısı 16 bin 595, çocuğa karşı işlenen suçlarda son 5 yıldaki artış yanında çocukların işlediği suçlarda da artış olmuştur.
* Türkiye'de çocuk ihmali ve istismarı yaygın. Çocuk istismarının en yüksek oranını psikolojik ve fiziksel istismar türleri oluşturuyor. Çocuklar reklâm, müzik ve gösteri dünyasında yoğun bir şekilde tecimsel yaklaşımlarla istismar ediliyor.'

2213 bir film ismi değil, ama uzun bir roman olacak kadar, kısa bir isim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder