16 Eylül 2015 Çarşamba

ZEUS’UN KIZI ;BİTMEYEN ÖPÜCÜK



ZEUS’UN KIZI ;BİTMEYEN ÖPÜCÜK

Üzerinde öyle ağır bir yük var ki. Bu yükü paylaşacak kapı bulamadıkça daha da artıyor yükün sırtındaki ağırlığı. Ağlamak ya da haykırmak işe yaramıyor, muhatap bulamayınca tuzlu gözyaşları ya da ağzından savrulan sinirli salyalar. Tepkisiz duvarlar gibi bakıyorlar yüzüne. Her şey normalmiş gibi. Hiçbirşey olması gerektiği gibi olmadığı halde. Ama sadece tepki veren, o , deli muamelesi görüyor.  Eline geçen, her biten iş, yaparken ki anlamını taşımıyor yoklukla bütünleşiyor bittikten sonra. Anlamsızlıklar içinde, anlamlı olanı bulma yarışında tek rakip kendisi. Evrenin milyarlarca sistemi içinde, bir küçücük sistem içinde yaşamaya çalışan biz, nasıl bir sirk aynasına bakıyoruz ki bu derece dev görüyoruz kendimizi acaba diye düşünüyor, sabah yüzünü yıkamak için suya elini attığı sırada, ayna ona sırıtıyor arsızca. Her yer kendinizi iyi hissetmenizi sağlamaya çalışan, yüzü tamamlamayıp doksan dokuza satmaya çalışan, böylelikle anlamsız hayatına devam edeceklerle dolu. Böyle bir ortamda yirmi yedi partili oy pusulasının başka ne anlamı olabilir ki ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder