12 Kasım 2015 Perşembe
TUTKUNUN ALFABESî
İnsanları ayakta tutan tutkularıdır. Kolera’ nın bir mikrop olduğunu anlamak, tutkulu bir doktor sayesinde mümkün oldu. La folia gibi, üç yüz yıl etkisini sürdüren bir müzik akımı, ona günlerini heba eden besteciler eliyle uzun yaşadı. Tutku, kötülüğü de içerir. Şehvet, intikam ve öfke tutkuları insanları yıllarca hapsetmiştir. Bu sebeple insanlar haksız yere ölürken, tutkular hep serbest kalmıştır. Tutku, devamlılığı sağlarken, gelişme ve ilerlemeyi de beraberinde sürüklemelidir. Hayatınızdaki tutkuları, sadece bir hayal ürünü olarak bırakmaya karar vermiş insanlardansanız siz onları geliştirmeyi hayal edecek kadar cesur değilsiniz demektir.
Tutkuların serbestçe dolaşma kabiliyeti, onların sizde ne kadar süre yerleşik durumda kalacaklarına karar vermekten geçer. Çoğu insan bunun farkında bile olmadığından, elinden uçup giden tutkular, atmosferde dolaşır durur. Boşa giden hayatlardır aslında bunlar. Tutkudur bir ruha şeklini veren, et değil.
Sınırına gelince……Bir tutkuya yol verdikten sonra frene basmak çok zordur. Ya da nerede yavaşlayacağını bilmek. Çoğu zaman işyerlerinde sabahlayan insanların aile hayatlarına baktığınızda tam bir yıkım görebilirsiniz. Herkes John Nash veya Stephen Hawking kadar şanslı olamayabilir. Bu yüzden tutkunuza sahip çıkacak birilerine aşık olmaya çalışın…….
ben var ya ben sıradan biriyim. ve sıradan olmak o kadar hoşuma gidiyor ki. ne sen farkındasın bunun ne de başkası.ben yazıyorummm hem de üç gazetede ben organizasyonluk yapıyorum ;;hem de klasik müzik;; ben cama şekil veriyorum;; ben var ya ben bir de mali müşavir oldum senelerce manyak gibi çalışıp unut gitsin bunu;; ben var ya bir de iki kızın annesiyim.... hayırrrr benim delirmem lazımmmm acaba ben deli miyim yoksa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder