Neden ileriye gitmek artmak, çoğalmak, yükselmek, büyümek anlamına geliyor da, geriye gitmek azalmak, düşmek, küçülmek anlamına geliyor? Değişim, olumluluk mudur ? Yoksa sadece bir tarafın iyimserliği mi? Önemli olan kavramlar arasındaki uyumluluk değil. Vurgulamak istediğim, kavramların içindeki boşluktur. Bu boşluk ise, bilinmezden gelinerek, başka şeylerle doldurulmaya çalışılırsa, durumun vehameti kıyametin ta kendisidir. 21.12.2012 kargaşası da, bu içi doldurmaya yarayacak elyaf malzemelerden biridir. Lütfen, kendimizi ve etrafımızı, yeni yılda daha çok sorgulayalım ki, bize gerekli olan asıllar dolaşsın etrafımızda, içi boş baloncuklar değil. Bu küçük nottan sonra bu yılın bana söylettiklerini anımsamak istedim sizlerle.
- Hayatın kendiliğinden gelme özgürlüğüne karşın, sonradan hapsolmuş hayatımızın içinde özgürlüğü keşfetmek, kaybedip bulduğumuz nice şey gibi sevindiriyor bizleri.
- Ortada bir an önce toparlamamız gereken bir şeyler var, çorap söküğü gibi giydiğimiz kazak gitgide küçülüyor.
- Hayatın içine sığmayanlar, kitapların içine sığabilirler.
- Yalpalayarak giden at ya sakattır ya da hasta!! Nasıl olsa ölecek!! Eğer bunlardan hiçbiri değilse, neden hayatı, adı gibi yaşayamıyoruz ? Hemen bir ayna bulun ve yaşayanın siz olduğuna karar verin.
- Önemli olan da o zaten, boş versene sen, mutluluğu, değişiklikte arayanlar, hep başladığı noktaya dönen insanlardır.
- Bol bol resim çeksinler. Cansız hatıralar, zamanın en kuvvetli düşmanlarıdırlar.
- Acılar yalnız olduğunuzda çıkan hayaletler gibidir. Asla yalnız bırakmayın onu.
- Parmağındaki yüzük izine baktı. O bir selin bıraktığı yıkıntılara benziyordu.
- Kırgınlık, yapıştırılması gecikmiş bir vazoya benzer. İhtiyacın olduğunu düşünmediğinde yapıştırmak da gelmez aklına, içine çiçek bulduğunda ise, çiçek soluncaya kadar ya vazo yapışmaz, ya da yapıştırıcı bulamazsın.
- Gerçek sadece fotoğraflarda görünmeyen, ama değiştiğini bildiğimiz her bir şeyin öldüğü ise, yaşam denen kabuğun içinde kalan sadece çekirdek midir ?Ölümden değil, yaşamdan korkmak lazım o halde; onun için cesaret ister asıl….
- Bu memleket insanının, öbür tarafta varsa, cezalarının hafifletilmesi, burada da erken emekli olması gerekir.
- Dağıtmadan hissettiklerini, harcamadan sağa sola, tek sözle özetle, bir namlunun kurşun fırlatması gibi.
- Hayatta dayanamadığım şeyler, kahvenin fincanda kalan köpüğünün, içilemeyen tarafı.
- Çocuğun, ilk kelimelerini anlamak için gösterilen gayret üstü çaba, niçin, aynı çocuk, sular seller gibi konuştuğunda saklanır.
- Bir daha yaşayamayacağın bir şey için “ehhh işte idare eder” demek delilikten başka nedir ki ?
- Ölüme üzülme, ölene acıma, ruhsuz yaşamak ne kötüdür ki onu düşün.
- Veda, sonu merak edilemeyen bir filmdir.
- Güneşe bakıyorum, ama gölgede kalmış kısmım üşüyor.
Hoş geldin yeni yıl bırakacakların ve alacaklarınla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder