3 Ekim 2013 Perşembe

Barış

Barış, sen zincirlendiğin yer, her nerdeyse, kaç kurtul. Biz seni

kurtaramıyoruz. Umutları kaybetmemek için elimizden geleni yaptık, ama

olmadı. Oyunun senaryosunu değiştirmek için, tüm oyunu tekrar tekrar

seyretmek zorunda kalsak bile, en ufak bir kıvılcımı iyiliğe ve güzele

dönüştüremedik . Ama onlar çok güçlü, tek gözü olan bir devle mücadele

eden, bir sivrisinek misaliyiz. Bizde uyutmuyoruz geceleri, uyutmayacağız.

Nasıl her seferinde onlar kazanıyor. Bir terslik , bir dengesizlik olmalı bu

işte. Putin misali,

 Putin bir okula yaptığı ziyarette tahtaya bir resim çizer, resmi kimse

anlamaz. Tam Putin sınıftan çıkmak üzere iken, bir çocuk kalkıp, Putin’e

sorar.

-Ne çizdiniz anlamadım diye.

-Kedi, der Putin

Ama sınıfın, resmi, kediye benzetemediğini söylemeleri üzerine, Putin, bu

kedinin arkadan görünüşü der.

Acaba, bizim bu olanları anlamamızın sebebi, sadece algımızdan mı

kaynaklanıyor. Herkesin bildiği, ama bazılarının anlamak istemediği

şeyleri de, haykırmak ne derece etkili olur, ondan da emin değilim.

Zira, onca savaş karşıtı çığırtkanlığına karşın sabah Washington Post

gazetesinin tweetlerinin birinde “USA komitesinin Suriye’ye müdaheleyi

desteklediğinden bahsederken diğerinde” do you eat chichen or

turkey””yani tavuk mu hindi mi yersin” vardı. Öte yanda ölecek o kadar

insanın şimdiden hikayeleri hazırdı. Onların resimleri kafalarından çizilebilir

miydi? O halde kimse tanır mıydı onları acaba ? Şuna eminim ki, böylelikle ,

hepsinin, beyaz sayfada kaplayacakları alan daha dar olacaktı.

Barış, sen zincirlendiğin yer, her nerdeyse, kaç kurtul. Biz, seni

kurtaramıyoruz. Umutları kaybetmemek için elimizden geleni yaptık, ama

olmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder