3 Ekim 2013 Perşembe

Okula Başladım

Nereden başlayacağımı, bilemiyorum. Ne kadar deli bir hafta geçirdim.

Hala başım dönüyor. İki kızımın da, kendi hayatlarında milat olacak

tarihlerini yaşadık. Biri, İlkokul birinci sınıfa başladı ki, hiçbir şey anlamadık,

yardımları sayesinde, bize hiç iş bırakmadı, sağ olsun. Ama ufaklığımız,

kreşi, ablasının okulu gibi hayal etmediği için, yarım bırakmak zorunda

kaldı. İki günlük İstanbul ziyaretim ise, büyük şehirlerin, aslında ne kadar

dolu olduğunun, bir göstergesi gibiydi.

 Hayatın en güzel yanı, sıfırdan başlanılan öğrenme durumunun, bile

bile çocuk doğurularak, tekrar sıfıra indirgenmesidir. Aslında, defalarca

geçtiğin , sağa sola bakmadan, adet ve göreneklere göre, taklit ederek,

kulaktan dolma, bazen de gözü kapalı ilerlediğin yollarda, çocuğunu

büyütürken, tekrar gezindiğindeki farklılıklardır. En zor yanı ise, onlara

imreniyorsun. Bir sürü hakları var, yanlış yapmak için, ama doğruları

bildiğin halde, anlatamıyorsun. Yani önceden bilmek, çoğu zaman hiçbir işe

yaramıyor.

 Aynı, defalarca tekrar eden, büyük insanların yaptığı yanlışlar gibi.

Zülfü Livaneli’nin son romanı Son Ada’dan, sonra bir şeyler yazmak

çok anlamsız geliyor bana. Çünkü yaşadığımız, geri döndüremediğimiz

hayatta, yaptığımız yanlışların etiketi, çok pahalı oluyor. Bir saatte okuyup,

bitirebileceğiniz bu roman, size bundan sonrası için, ancak bir çocuğun

dinlediği kadar etki yapacaktır. Çünkü bundan önce yazılanlar da ancak o

kadar etkili oldu ki, hala aynı yanlışları yapmaya devam ediyoruz. Ya da

doğru insanlar okumuyor bu romanları ! Hangisi olduğunu, zamana ve size

bırakıyorum, bundan sonrası için. Belki de bu da bizim için bir milattır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder