31 Mayıs 2020 Pazar

MİNİMALİST 2



Aşama bir; Varlığınızı bütünlediğini düşündüğünüz nesnelerin ne kadarından vazgeçebilirsiniz ?
Aşama iki; Vazgeçtiğinizi düşünürsek bu ne kadar sürer ?
Aşama üç; Her karar verdiğinizde uygulamayı hiç başlayamadığınız diyetler ya da sporlar gibi erteliyor musunuz ?
Hayatınızın içinde kendinizi büyüterek mi barınmak istiyorsunuz ya da eskilerin hatırladığı veresiye satan gibi eşyaların içinde güneşin doğmasını görmek için batmasını bekleyenlerden mi olacaksınız karar verin lütfen.
“Mini Boşluğa Karşı” yazımız 08.10.2019 tarihinde yayınlandığında Covid-19 şahsiyeti ile tanışma fırsatı bulamamıştık. Ve o zamanlar okurlarım bana “MİNİMALİZM”i verdiğim şıklar doğrultusunda nasıl uygulayacaklarını sorduklarında AVM’de video çekerek daha etkin olabileceğimi düşünmüştüm.
Gün döndü devran değişti. AVM’ler kapandı, açıldı.  Bir şeylerin değiştiğini görmek zamanıdır diye düşünüyorum.
Öncelikle AVM’lerin gezme mekanı değil sizi harcatmaya dönük mekanlar olduğunu kavramanız gerekmektedir.
Beyninizi kimin yönettiğine dair vermeniz gereken yanıtlardan bir kısmı bu bölüm ile ilgilidir.
Alışkanlıklarınız, reklam ve medya sektörü, sosyal medya, ilgi alanlarınız olduğunu söyleyeceksiniz. Ama bunların hiçbiri tek başına beyninize siz izin vermedikçe hüküm süremez. Akıl ve mantık süzgeçleri, hayatınızda bulunan tüm bu faktörleri bir bir filtreden geçirerek size bir algoritma sunar. Eğer siz bu algoritmayı çözmek yerine, doğrudan filtreden geçmeden çıkan önyargıları kullanırsanız aşağıdakileri yaparsınız;
-Yeni bir model çıktığı için
-Başka bir rengi olduğu için
-Moda olduğu için
-Başkasına daha çok yakıştığını gördüğünüz için
-Reklamlarındaki gibi görünmek istediğiniz için
-Asla başlayamadığınız yapmak istediklerinizi yapmaktan daha kolay olduğu için ve daha birçok sebep için.
Unutmayın alışveriş ihtiyaç dahilinde yapılan bir eylemdir.
Önceden ihtiyaçlarınızı belirlemek, sizin filtrelerinizden geçmeden kasaya gitme ihtimalinizi yüksek oranda düşürecektir.
Eve ekstra girmeyen her eşya, sizin doğaya kaçışınızı hızlandıracak.
Kendinize daha çok zaman harcadıkça, hayatınızdaki gereksizler listesi uzayacak.
Ve bu çember sonsuza dek sizin lehinize işleyecektir.

22 Mayıs 2020 Cuma

SON TANGO



İnsanın alışamadığı her şeye alışabildiğini test ettik. Hep beraber bundan bir sene önce Covid 19 gereği yapılan onca kısıtlamanın olabileceğini söyleseler herhalde inanmazdık. 

Ama yaşanılan çoğu şeyi kabullenmeyi öğrendik. Bu sağlığımız söz konusu olunca elbet bir yere kadar kabullenilir oluyor. Ancak gördüğümüz ama katlanmamız gereken kısmında yıpratılıyoruz sanki. 

Deforme edilen duygular, insanın çağlar boyu taşıdığı ve miras olarak aktarması gereken bir belleği zedeliyor. Sonra da sanki kendisi bunu yapmamış gibi nesil farkından bahsediyorlar. İnsanoğlunun kendini duruma uydurma yeteneği elbette yüzyıllardır onu besin zincirinin en üstünde tutmaya yetti. Ama Covid 19 ile bu durum sarsıldı.
 
İnsanı, savaşmaya yetmeyen bir varlık hâline dönüştürdü ki bu duruma da geriye doğru baktığınızda aslında besin zincirinin yine üstünde olmak için verdiği canhıraş çaba için düştü.

Savaş yıllarını incelediğinizde insanoğlu, yıkan ve ayakta kalmaya çalışan olarak yarıya bölündü. Şimdi ise yıkan taraf size seçim şansı bırakmıyor. Çünkü iki seçeneği de elinde bulunduruyor. Yıkan da kendisi ayakta tutan da. Sen sadece uzak durmaya çalışıyorsun.

Aslında yeni yeni sahip olduğunuz tüm duyguları bir araya getirdi. Bencillik ki bunu sadece sevdiklerinize değil dünyanın kendisine yaptınız yıllarca. Bananecilik ki siz bunu artık bırakın çevrenizdeki hayvanları ve ormanları kendi kendinize bile yapmaya başladınız.

Covid 19 ise sizi bununla yüzleştirdi.

Evlerinizde bir ayı aşkın bir süredir kalıyorsunuz. Bir deprem gibi aslında,
silinebilir, ama bir destan gibi de sürdürülebilir bir dünyanız olabilir.

Sanırım seçenekler aslında sonsuz gibi görünse de Covid 19, hayatın ölüme dönüşebildiğini bunun sadece yollarının seçeneklerle dolu olduğunu ama aslında bir tek  yolu olduğunu gösterdi. 

Umarım bir daha böyle yazılar yerine dünyanın ne kadar yaşanılabilir bir dünya olduğunu bize hatırlatan insanoğlunu yücelten yazılar yazma şansım olur.

Şimdi sizi dışarıya insanoğlunun yaratmaya gücünün yetmeyeceği ancak korumaya gücünü yetmesi gerektiğini anlamak için 

bir dakika nefesinizi tutup bir ağacı seyretmeye, 

bir dakika gözlerinizi kapatıp bir arının vızıltısını dinlemeye ve balkonunuzdaki küçücük saksının toprağını ıslattıktan sonra ki kokusunu içinize çekmeye davet ediyorum. 

Bu bir hareket, bir uyanış gibi olmalı ancak alelade bir hareket değildir.

MİNİMALİZM 2


Aşama bir; Varlığınızı bütünlediğini düşündüğünüz nesnelerin ne kadarından vazgeçebilirsiniz ?

Aşama iki; Vazgeçtiğinizi düşünürsek bu ne kadar sürer ?

Aşama üç; Her karar verdiğinizde uygulamayı hiç başlayamadığınız diyetler ya da sporlar gibi erteliyor musunuz ?

Hayatınızın içinde kendinizi büyüterek mi barınmak istiyorsunuz ya da eskilerin hatırladığı veresiye satan gibi eşyaların içinde güneşin doğmasını görmek için batmasını bekleyenlerden mi olacaksınız karar verin lütfen.

“Mini Boşluğa Karşı” yazımız 08.10.2019 tarihinde yayınlandığında Covid-19 şahsiyeti ile tanışma fırsatı bulamamıştık. Ve o zamanlar okurlarım bana “MİNİMALİZM”i verdiğim şıklar doğrultusunda nasıl uygulayacaklarını sorduklarında AVM’de video çekerek daha etkin olabileceğimi düşünmüştüm.

Gün döndü devran değişti. AVM’ler kapandı, açıldı.  Bir şeylerin değiştiğini görmek zamanıdır diye düşünüyorum.

Öncelikle AVM’lerin gezme mekanı değil sizi harcatmaya dönük mekanlar olduğunu kavramanız gerekmektedir.

Beyninizi kimin yönettiğine dair vermeniz gereken yanıtlardan bir kısmı bu bölüm ile ilgilidir.

Alışkanlıklarınız, reklam ve medya sektörü, sosyal medya, ilgi alanlarınız olduğunu söyleyeceksiniz. Ama bunların hiçbiri tek başına beyninize siz izin vermedikçe hüküm süremez. Akıl ve mantık süzgeçleri, hayatınızda bulunan tüm bu faktörleri bir bir filtreden geçirerek size bir algoritma sunar. Eğer siz bu algoritmayı çözmek yerine, doğrudan filtreden geçmeden çıkan önyargıları kullanırsanız aşağıdakileri yaparsınız;

-Yeni bir model çıktığı için

-Başka bir rengi olduğu için

-Moda olduğu için

-Başkasına daha çok yakıştığını gördüğünüz için

-Reklamlarındaki gibi görünmek istediğiniz için

-Asla başlayamadığınız yapmak istediklerinizi yapmaktan daha kolay olduğu için ve daha birçok sebep için.

Unutmayın alışveriş ihtiyaç dahilinde yapılan bir eylemdir.

Önceden ihtiyaçlarınızı belirlemek, sizin filtrelerinizden geçmeden kasaya gitme ihtimalinizi yüksek oranda düşürecektir.

Eve ekstra girmeyen her eşya, sizin doğaya kaçışınızı hızlandıracak.

Kendinize daha çok zaman harcadıkça, hayatınızdaki gereksizler listesi uzayacak.

Ve bu çember sonsuza dek sizin lehinize işleyecektir.

3 Mayıs 2020 Pazar

CİNAYET SÜSÜ


Gülmek için kendini zorlar mı adam ?
Bu filmde zorlar işte.  Hatta bazı yerleri iki kere seyrettiğinizde gülmeye yol açabilir dikkat. Ağzınızda sakız olmadan seyredin o zaman iyi duyabilmek için J
Hollywood polis havası verilmiş film sizi kesinlikle ve kesinlikle Türk Malı espriyi garanti ediyor. Yoksa para iade J
Hele ki evde oturmaktan başka işler düşünen herkese iyi gelecek bir komedi. Argolar çocuklarla izlemeyi sorun haline getirebilir. Ama Küfür dışında iki ya da üç yerde bayağı argoyu geçmiş. Oraları önceden bipleyebilirsiniz. Aslında dakikaları da not almıştım. Ama bulamadım bu saatte. Artık bulursam yorumlara eklerim.
Ali Atay'ın yönetip, senaryosunu Aziz Kedi ve Feyyaz Yiğit ile birlikte yazdığı, başrollerini Uğur Yücel, Binnur Kaya, Cengiz Bozkurt, Feyyaz Yiğit, Mert Denizmen ve Mehmet Özgür’ün paylaştığı Cinayet Süsü filmi.
Not :Konusu standart işte bir seri katil ve bir grup polis. Ama sonu sürpriz.

BİRİ FISILDADI TV YOK MU DİYE

TRT 2
Mayıs ayında 31 film yayınlayacak. Her akşam ödüllü ve sanat degeri yüksek farklı bir film ekrana gelecek.Filmler saat 21:30’ de başlıyor.
Tarihlere göre filmler aşağıda sıralamıştır.

2 Mayıs Cumartesi: "Çavdar Tarlasındaki Asi (Rebel In The Rye)"
3 Mayıs Pazar: "Üç Yol"
4 Mayıs Pazartesi: "Paulo Coelho'nun En Güzel Öyküsü (The Pilgrim Paulo Coelho’s Best Story)"
5 Mayıs Salı: "400 Darbe (The 400 Blows)"
6 Mayıs Çarşamba: "Mavi Bisiklet"
7 Mayıs Perşembe: "Aşk Şarkım (My Own Love Song)"
8 Mayıs Cuma: "Kare (The Square)"
9 Mayıs Cumartesi: "Milyoner (Slumdog Millionaire)"
10 Mayıs Pazar: "Annem (Mia Madre)"
11 Mayıs Pazartesi: "Dağ Kadını (Woman at War)"
12 Mayıs Salı: "Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day)"
13 Mayıs Çarşamba: "Borç"
14 Mayıs Perşembe: "93 Yazı (Summer 1993)"
15 Mayıs Cuma: "Maudie"
16 Mayıs Cumartesi: "Kral Lear (King Lear)"
17 Mayıs Pazar: "Kraliçe Lear"
18 Mayıs Pazartesi: "Uyanışlar (Awakenings)"
19 Mayıs Salı: "Arakçılar (Shoplifters)"
20 Mayıs Çarşamba: "Kesişen Hayatlar (Heal The Living)"
21 Mayıs Perşembe: "Sarı Sıcak"
22 Mayıs Cuma: "Turuncu Günler (Orange Days)"
23 Mayıs Cumartesi: "Satıcı (The Salesman)"
24 Mayıs Pazar: "Dilsiz"
25 Mayıs Pazartesi: "Aga"
26 Mayıs Salı: "Düğün Davetiyesi (The Wedding Invitation)"
27 Mayıs Çarşamba: "Aydede"
28 Mayıs Perşembe: "Rus Hazine Sandığı (Russian Ark)"
29 Mayıs Cuma: "Osmanlı Subayı (The Ottoman Lieutenant)"
30 Mayıs Cumartesi: "Boş Ev (3-Iron)"
31 Mayıs Pazar: "Beyaz Bant (The White Ribbon)"

BROADWAY EMRİNDE





25 yıldır Broadway'de kapalı gişe oynanan müzikal.
Londra Royal Albert Hall çekimleri.
Covid-19 nedeniyle (sadece) 48 saat ücretsiz.
2 saat 41 dakika.
Büyük ekranda izlenmeli.
Ingilizce alt yazı açılabilir.


https://youtu.be/nINQjT7Zr9w

LAS VEGAS GÖSTERİ DÜNYASI







Sudaki bu *Cirque Du Soleil* sirki dünya standartlarında ve izlemeye değer.
Covid-19 nedeniyle, Las Vegas'taki Bellagio Hotel, muhteşem sirk performansı “O Show”u *ÜCRETSİZ* izlemeye açtı... Normalde bilet fiyatı 107 - 460 USD arasında!

Ne kadar süre ücretsiz kalacağını bilmiyorum!  Bu yüzden hala ücretsizken izleyin. Süre yaklaşık 1 saat 30 dakika.  Umarım beğenirsiniz 😉
 https://arteconcert-a.akamaihd.net/am/concert/076000/076600/076634-000-A_SQ_0_VOA-STA_03416125_MP4-2200_AMM-CONCERT-NEXT_syEh1Kq24F.mp4

MÜZE KARTIN ve YAYINEVİN,ZEUSKIZ DA




Daha önce https://www.beykozses.com/muze-kartin-internette.html yazdığım ama buraya eklemeyi unuttuğum müzeler, arkadaşlardan uyarı aldım ve hemen ekliyorum.

Evet yanlış duymadınız evden çıkamıyorum ama dünyadaki her müzeyi gezebilirim !
Nasıl mı?  İşte aşağıdaki sitelerle;
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze, saray, cami, kilise, manastır ve kalelere https://www.ktb.gov.tr/TR-96599/sanal-gezinti.html internet adresinden ulaşılabiliyor.
Sanatı sevmeyenleri bile sanatı sever yapacak bu uygulama ile nereleri gezebilirim diyenlere cevap; Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ayasofya Müzesi, Antalya Müzesi, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Burdur Arkeoloji Müzesi, Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi, Efes Müzesi, Isparta Müzesi, Kapadokya Açık Hava Müzesi, Kars Müzesi, Konya Mevlana Müzesi, Mardin Müzesi, Uşak Arkeoloji Müzesi, Zeugma Mozaik Müzesi,Dolmabahçe Sarayı,Topkapı Sarayı Müzesini gezebilirsiniz.
Durun daha bitmedi.
Ayrıca; Mona Lisa”nın bulunduğu  Louvre Müzesi  https://www.youvisit.com/tour/louvremuseum
Amsterdam”da Rembrandt in eserlerinin bulunduğu Rijksmuseum müzesi.
Müzedeki en önemli eser ise Bergama’dan Berlin’e götürülen ünlü Zeus Sunağı. Babil İştar Kapısı ve elbette Pergamon Altarı dahil olmak üzere birçok antik eseri buradan görebilirsiniz.
Vatikan Müzeleri ve Sistina Şapeli sanal turunda, Papalık odaları, Raffaello ve Michelangelo’nun eserlerini görebilirsiniz.
Uffizi Galeri, Floransa
https://www.uffizi.it/mostre-virtuali
Rönesansın başkenti Floransa’da bulunan ve çok önemli bir koleksiyona ev sahipliği yapan Uffizi Galeri’yi online turla gezebilirsiniz.
. Dönemin en önemli sanat eserlerine sahip olan Medici ailesi,  zengin koleksiyonlarını burada saklama kararı almış. Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu ve Michelangelo’nun Tondo Doni’si gibi bir sürü eseri görebilirsiniz.
Antik çağ ve etnografik eserleri içeren müze, Londra’da bulunuyor. Dünyanın en çok gezilen müzelerinden biri olan British Museum, sanal müze kapsamında gezerseniz dikkat edin aşağıdaki eserlere rastlayacaksınız.
Katebet Mumyası
M.Ö 2. yüzyıla tarihlenen ve üzerinde Mısır hiyeroglifleri bulunan Rosetta Taşı
Sphix of Tahargo
Parthenon Heykelleri
M.S. 1150 ve M.S. 1200 yılları arasında Norveç’te tasarlanıldığı düşünülen Lewis Satranç Taşları.
Van Gogh Müzesi
https://artsandculture.google.com/partner/van-gogh-museum?hl=en
Amsterdam da gezinebilirsiniz
Operada durum aynı  ,dünyaca ünlü opera ve filarmoni orkestraları bir ay boyunca geçmiş etkinliklerini ücretsiz yayınlayacak.
Metropolitan Operası
https://www.metopera.org/
Dünyanın en önemli belgesel festivallerinden Amsterdam Belgesel Film Festivali (IDFA) festival tarihinden 300 filmi erişime açtı.
TÜBİTAK’ın yayınları; Bilim ve Teknik, Bilim Çocuk ve Meraklı Minik dergilerine buradan ulaşabilirsiniz.
Documentarist, gezegenemizin mevcut durumu hakkında düşünmeye sevk eden belgeselleri “Covid Online Belgesel Günleri” düzenliyor ve nette açık olan nitelikli belgesellerden her gün birini paylaşıyor.
Salgın nedeniyle ertelenen Filmmor online formata geçerek izleyicilerle programdaki filmleri buluşturuyor

2 Mayıs 2020 Cumartesi

BİR GRAMDAN SONRA


Bir gramlık virüs bittikten sonra, geleceğin şehirleri pandemilerden kurtulmak ya da az etkilenmek için en önemli çareyi iyi düzenlenmiş kanalizasyonlarda bulacak.
Nasıl mı?
Cevap basit.
 Belki duymamış olabilirsiniz, MIT Duyarlı Şehir Laboratuvarı . Bu laboratuvar,  dijital teknolojilerin insanların yaşam biçimini ve kentsel ölçekte etkilerini nasıl değiştirdiğini araştırmayı ve öngörmeyi amaçlamaktadır. Bu laboratuvar yıllardır uyguladığı bir teknikle, bir şehrin kentsel bağırsağıyla ilgilenmemizin nedenini açıklıyor. MIT'deki Senseable City Lab'deki araştırmacılar, belirli alanlarda yasadışı uyuşturucu ve zararlı bakteri konsantrasyonlarını tespit etmek için kanalizasyona sensörler yerleştirdiler. Bir pandemi için inşa edilmiş bir şehir muhtemelen hastalığın yayılmasını haritalamak için gizli sensörlerle dolu olacaktır.
Riskleri düşürmek için, daha lokal ve kendi kendine yeter şehirler gerekiyor. Mesela hastanelerin daha dönüştürülebilir olması gerekiyor. Londra’daki Nightingale hastanesi sadece 9 günde 4000 hasta sayılık pandemic hastanesine dönüştürüldü. Wuhan’da sadece 1o günde hastane inşa edildi. Hızla ve geçici dönüşümler sağlanabilmeli.
Kendi kendine yeter şehirler yaratılmalı. Sadece sağlık alanında değil besin zinciri anlamında da. İkinci Dünya Savaşı esnasında 20 milyon Amerikalı evinde üretim yaptı. Ve bu üretim, Amerikan hasadının %44 ünü oluşturuyordu.
En fazla yirmi dakikalık, yürüyüş veya bisiklet mesafesinde alışveriş merkezleri ve sağlık kuruluşları inşa edilmeli.. Böylelikle bulaşma riskinin en fazla olduğu toplu taşıma araçları büyük bir tehlike olmaktan çıkarılmalıdır. Bu aynı zamanda araba ulaşımını azaltacağından hava kirliliğini de aşağılara çekecektir. Alternatif yollar ve patikalarla farklı yollardan daha az kişinin geçmesi sağlanır.
İnsanların yaşadığı alanlarda uzağa gitmeden kendini iyi hissedecekleri alanlar yaratılmalıdır. 2016 dan beri Singapure Ulusal Park’ında tedavi edici bahçeler inşa edildi. İnsanların aklını ve mantığını her koşulda koruyabilmeleri için.
Gelelim evlere daha çok ışık alan daha fazla havalandırılan ve daha fazla alanın yaratıldığı evler ancak bu düzene uyum sağlayabilir.